Küçücükten çıktım gurbet ellere Hakikat rahına düştüm gezerken Eski sözdür gelir yazılan sere aşk atına bindim yayan giderken
Şair oldum evvel dinla yalanı Vezn ü mevzun derler bilmem ben anı Unuttum bildiğim Türkçe lisanı Arabi farisi sohbet ederken
Aşıklığı özge halet sanırdım Çalıp çığırmayı adet sanırdım Bunu ben bir kolay sanat sanırdım Mızrabım kırıldı bozuk çalarken
Anladım ki bu bir çıkmaz sokaktır Ben çıkardım diyen bunu ahmaktır Bizlere marifet hayli ıraktır Gözlerim karardı eş ar yazarken
Aklımı fikrimi başıma derdim Düşünüp giderken bir pire erdim Otuz iki esnaf ahvalin sordum Bana ol pir haber verdi sorarken
Vardım çiftçi oldum cümleden akdem Yıllık ile tuttu beni bir adem İçtiğim tarhana çorbası her dem Ağzım yaktım sıcak çorba içerken
Hele kaçtım ben o köyden agağı Vardım bir şehire bastım ayağı Anda oldum bir çulfanın çırağı Çıkrığım kırıldı masra sararken
Nalbant oldum kırdım nalın çoğunu Bir katır nalladım dinle oyunu Meğer acemiymiş bilmem huyunu Çenemi teptirdim nalın sökerken
Berber oldum doldu dükkana eller Şer an tıraş eder kel başı berber Ağustos gelince pek kokar keller Usandım başını tıraş ederken
Hamamc oldum hamam çöktü başıma Tellak oldum bak şu benim işime Çuldan bir kese pek gitti hoşuma Yağır ettim birin kese sürerken
Bakkal oldum kapan yaptım yerimi Yağ tükendi Moskof aldı Kırım ı Kayıkç oldum taktım küreklerimi Tayfalar kırıldı kürek çekerken
Avcı oldum kuşlar havaya uçtu Hırsız oldum kement boynuma geçti Gemic oldum gemim engine düştü Hele ben kurtuldum tekne batarken
Kalafatçı oldum alem uşattı Limanda tekneler hep yağır yattı Kalafat ettiğim gemiler battı Andan da kovulduk hile ederken
Balıkç oldum balık ağa girmedi Asla dört paraya elim ermedi Dilenc oldum kimse para vermedi Büyük kapılarda böyu eğerken
Aşçı oldum asla pişmedi yemek Boyac oldum bilmem al yeşil irenk Tellal oldum tuttum bir topal eşek Çamura saplandı çekip giderken
Saraç oldum bir gün başladım işe Sahtiyan tükendi kalmadı tirşe Kebapç oldum eti sapladım şişe Tuzunu unuttum biber ekerken
Pabuçç oldum dikemedim pabucu Dikerken kırıldı tığların ucu Kalayc oldum hayli çalkadım kıçı Eski bakırların pasın silerken
Manav oldum elma armut tez çürür Cambaz oldum ip üstünde kim yürür Kasap oldum her gün gözüm kan görür Yüreğim bayıldı kana bakarken
Sarraf oldum sayamadım parayı Dülger oldum yapamadım sarayı Hallaç oldum elime aldım yayı Kirişim kırıldı pamuk atarken
Kazaz oldum yakışmadı elime Sai oldum hırsız indi yoluma Mutaf oldum bak şu benim halime Götün götün gittim kızıl bükerken
Kuyumc oldum döğemedim gümüş Bilemedim elmas ile çaytaşı Pazvant oldum bir gün yıkılda çarşı Hele ben kurtuldum çarşı çökerken
Cevahici oldum sözün doğrusu Farketmedim cevahiri elması Terzi oldum ele aldım makası Parmağım kestirdim kumaş biçerken
Hammal oldum bir hafif yük bulmadım Pelvan oldum hiçbir adam yenmedim Yırttılar yakamı birden duymadım Kollarım kırıldı göğüs tutarken
Meyzin oldum ezan vakti olmadı Bağıra bağıra sesim kalmadı Kahvec oldum hiç müşteri gelmedi Şerbetim ekşidi döktüm kokarken
İmam oldum kaba sofu çoğaldı Beynamazlar hep camiye döküldü Lerze oldu bir gün cami yıkıldı Aptesli aptessiz namaz kılarken
Ben bu sanatları bir bir dolaştım Tekrar gelip şairliğe bulaştım Kamili mürşidin eline düştüm Tekke-i aşk içre çile çekerken |